Aşhane personelinin dikkati hayat kurtardı
Güncel
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
07.07.2019 - 14:56, Güncelleme:
07.07.2019 - 14:56 3989+ kez okundu.
Aşhane personelinin dikkati hayat kurtardı
Mersin Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, 2012 yılında eşini kaybeden ve yaklaşık bir yıldır da yürüme zorluğu çeken Mustafa Sarıtaş, merkez Yenişehir ilçesi Afetevler Mahallesi'ndeki evinde yalnız yaşamaya başladı.
Belediyenin aşhane hizmetlerinden 4 yıldır faydalanan Sarıtaş'ın evine her gün sıcak ev yemekleri götürülmeye devam ederken, aşhane personellerinden Fevzi Hançer ile Cüneyt Öz, önceki gün hiç alışık olmadıkları bir olayla karşılaştı.
Mutfak penceresinin önüne bırakılan yemeğin alınmadığını gören aşhane personelleri, şüphelenerek komşudan aldıkları yedek anahtar ile içeriye girdiklerinde, Mustafa Sarıtaş'ın tökezleyip evinin yatak odasında düştüğünü ve 4 gün boyunca da yattığı yerden kalkamadığını fark etti.
Susuz ve bitkin kalan Sarıtaş, su içtikten sonra ambulans ile Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü. Sarıtaş, tedavisinin ardından taburcu edilerek tekrar evine döndü.
Yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı
Yaşadığı talihsiz olayı anlatırken gözyaşlarına hakim olmayan Mustafa Sarıtaş, "Arkadaşlar yemeğimi getirirler. Pencereye gelir seslenirler, ‘Amca yemeğini getirdim' diye. Bazen kapıya asarlar, bazen içeriye getirirler.
İşleri güçleri rast gelsin. Cuma günü ben çamaşır yıkamaya kalktım. Çamaşırı yıkadım, makineyi kapatayım derken ayağım dolaştı oraya düştüm.
Telefon falan elimden uzağa gitti. 4 gün orada bağırdım durdum. Sağ olsun yemeği yine Cüneyt getirdiğinde, komşumu aramış.
Hatice Hanım demiş ki, 'bende anahtar var.' Bunlar anahtarı vermişler ve Cüneyt kapıyı açıp girmiş. Bu arada ben içeride daha yatıyorum. Tutunacak dal arayıp bulamıyorum. Kalkayım dedim kalkamadım" diye konuştu.
“Çalışanlar ile benim aram turp gibi”
Hastanede doktorların susuz kaldığını söylediğini ve orada bol su içip, tedavi gördüğünü anlatan Sarıtaş, aşhane hizmetlerinden çok memnun olduğunu vurgulayarak, “Getirilen yemekleri arkadaşlarımla, kedilerimle beraber yiyoruz.
Çalışanlar ile benim aram turp gibi. Allah razı olsun. Gelirler banyo yaptırırlar, evimi temizlerler, halimi hatırımı sorarlar. Bir evlattan gönüllüler. Allah belediyeden razı olsun.
Şöyle elimi tutan olsa. Hiç oturamıyorum. Kayıp düşüyorum. Ellerim nasıl soğuksa ayaklarım da öyle. İyice uyuştu. Fazla kaldıramıyorum, tökezleyip düşüyorum" ifadelerini kullandı
Sarıtaş'ın kızı Yasemin Yılmaz da yaşanan olayı duyunca apar topar Ankara'dan Mersin'e geldiğini söyledi. Babasına sarılıp öpen Yılmaz, belediye ekiplerine teşekkür etti.
Mersin Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, 2012 yılında eşini kaybeden ve yaklaşık bir yıldır da yürüme zorluğu çeken Mustafa Sarıtaş, merkez Yenişehir ilçesi Afetevler Mahallesi'ndeki evinde yalnız yaşamaya başladı.
Belediyenin aşhane hizmetlerinden 4 yıldır faydalanan Sarıtaş'ın evine her gün sıcak ev yemekleri götürülmeye devam ederken, aşhane personellerinden Fevzi Hançer ile Cüneyt Öz, önceki gün hiç alışık olmadıkları bir olayla karşılaştı.
Mutfak penceresinin önüne bırakılan yemeğin alınmadığını gören aşhane personelleri, şüphelenerek komşudan aldıkları yedek anahtar ile içeriye girdiklerinde, Mustafa Sarıtaş'ın tökezleyip evinin yatak odasında düştüğünü ve 4 gün boyunca da yattığı yerden kalkamadığını fark etti.
Susuz ve bitkin kalan Sarıtaş, su içtikten sonra ambulans ile Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü. Sarıtaş, tedavisinin ardından taburcu edilerek tekrar evine döndü.
Yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı
Yaşadığı talihsiz olayı anlatırken gözyaşlarına hakim olmayan Mustafa Sarıtaş, "Arkadaşlar yemeğimi getirirler. Pencereye gelir seslenirler, ‘Amca yemeğini getirdim' diye. Bazen kapıya asarlar, bazen içeriye getirirler.
İşleri güçleri rast gelsin. Cuma günü ben çamaşır yıkamaya kalktım. Çamaşırı yıkadım, makineyi kapatayım derken ayağım dolaştı oraya düştüm.
Telefon falan elimden uzağa gitti. 4 gün orada bağırdım durdum. Sağ olsun yemeği yine Cüneyt getirdiğinde, komşumu aramış.
Hatice Hanım demiş ki, 'bende anahtar var.' Bunlar anahtarı vermişler ve Cüneyt kapıyı açıp girmiş. Bu arada ben içeride daha yatıyorum. Tutunacak dal arayıp bulamıyorum. Kalkayım dedim kalkamadım" diye konuştu.
“Çalışanlar ile benim aram turp gibi”
Hastanede doktorların susuz kaldığını söylediğini ve orada bol su içip, tedavi gördüğünü anlatan Sarıtaş, aşhane hizmetlerinden çok memnun olduğunu vurgulayarak, “Getirilen yemekleri arkadaşlarımla, kedilerimle beraber yiyoruz.
Çalışanlar ile benim aram turp gibi. Allah razı olsun. Gelirler banyo yaptırırlar, evimi temizlerler, halimi hatırımı sorarlar. Bir evlattan gönüllüler. Allah belediyeden razı olsun.
Şöyle elimi tutan olsa. Hiç oturamıyorum. Kayıp düşüyorum. Ellerim nasıl soğuksa ayaklarım da öyle. İyice uyuştu. Fazla kaldıramıyorum, tökezleyip düşüyorum" ifadelerini kullandı
Sarıtaş'ın kızı Yasemin Yılmaz da yaşanan olayı duyunca apar topar Ankara'dan Mersin'e geldiğini söyledi. Babasına sarılıp öpen Yılmaz, belediye ekiplerine teşekkür etti.
Belediyenin aşhane hizmetlerinden 4 yıldır faydalanan Sarıtaş'ın evine her gün sıcak ev yemekleri götürülmeye devam ederken, aşhane personellerinden Fevzi Hançer ile Cüneyt Öz, önceki gün hiç alışık olmadıkları bir olayla karşılaştı.
Mutfak penceresinin önüne bırakılan yemeğin alınmadığını gören aşhane personelleri, şüphelenerek komşudan aldıkları yedek anahtar ile içeriye girdiklerinde, Mustafa Sarıtaş'ın tökezleyip evinin yatak odasında düştüğünü ve 4 gün boyunca da yattığı yerden kalkamadığını fark etti.
Susuz ve bitkin kalan Sarıtaş, su içtikten sonra ambulans ile Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü. Sarıtaş, tedavisinin ardından taburcu edilerek tekrar evine döndü.
Yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı
Yaşadığı talihsiz olayı anlatırken gözyaşlarına hakim olmayan Mustafa Sarıtaş, "Arkadaşlar yemeğimi getirirler. Pencereye gelir seslenirler, ‘Amca yemeğini getirdim' diye. Bazen kapıya asarlar, bazen içeriye getirirler.
İşleri güçleri rast gelsin. Cuma günü ben çamaşır yıkamaya kalktım. Çamaşırı yıkadım, makineyi kapatayım derken ayağım dolaştı oraya düştüm.
Telefon falan elimden uzağa gitti. 4 gün orada bağırdım durdum. Sağ olsun yemeği yine Cüneyt getirdiğinde, komşumu aramış.
Hatice Hanım demiş ki, 'bende anahtar var.' Bunlar anahtarı vermişler ve Cüneyt kapıyı açıp girmiş. Bu arada ben içeride daha yatıyorum. Tutunacak dal arayıp bulamıyorum. Kalkayım dedim kalkamadım" diye konuştu.
“Çalışanlar ile benim aram turp gibi”
Hastanede doktorların susuz kaldığını söylediğini ve orada bol su içip, tedavi gördüğünü anlatan Sarıtaş, aşhane hizmetlerinden çok memnun olduğunu vurgulayarak, “Getirilen yemekleri arkadaşlarımla, kedilerimle beraber yiyoruz.
Çalışanlar ile benim aram turp gibi. Allah razı olsun. Gelirler banyo yaptırırlar, evimi temizlerler, halimi hatırımı sorarlar. Bir evlattan gönüllüler. Allah belediyeden razı olsun.
Şöyle elimi tutan olsa. Hiç oturamıyorum. Kayıp düşüyorum. Ellerim nasıl soğuksa ayaklarım da öyle. İyice uyuştu. Fazla kaldıramıyorum, tökezleyip düşüyorum" ifadelerini kullandı
Sarıtaş'ın kızı Yasemin Yılmaz da yaşanan olayı duyunca apar topar Ankara'dan Mersin'e geldiğini söyledi. Babasına sarılıp öpen Yılmaz, belediye ekiplerine teşekkür etti.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.