Avukat Ayhan Oran İle Röportaj

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.01.2004 - 09:59, Güncelleme: 19.01.2004 - 09:59 3446+ kez okundu.
 

Avukat Ayhan Oran İle Röportaj

28 Mart 2004 ‘te yapılacak Belediye Başkanlığı seçimlerinde CHP'den Aday adayı olduğunu açıklayan şehrimizin tanınmış sosyal demokratlarından Avukat Ayhan ORAN ile yaptığımız röportaj... Mersin Radikal: Sayın Ayhan ORAN Tarsus halkının gerçekten çok yakından tanıdığı, uzlaşmacı ve dürüst kişiliğiniz ile samimi ve içten bulduğu bir insansınız. Bunu bir gözlemci gazeteci olarak belirtip size hakkınızı teslim ederek söyleşime başlayayım. Benim hatırladığım kadarıyla Tarsus siyasetinde sosyal demokrat harekette 30 yıllık güzelliklere de öncülük eden ve de iz bırakan bir geçmişiniz var. 1977 de CHP ilçe sekreteri olarak seçimlerin kazanılmasında ve 1989 SHP ilçe başkanı olarak da seçimlerin kazanılmasında uzlaşmacı,birleştirici bir yapılanmayı yaratarak hiç umulmadık anlarda başarılara imza attınız. Bu dönem ise CHP'nden aday adayı olarak başvurunuzdan görevi bu kez Belediye Başkanı olarak CHP'ye kazandırmak istediğinizi anlıyorum.Yanlış mı düşünüyorum? Ayhan ORAN : Öncelikle samimi ifadelerinize teşekkür ediyorum. Evet Tarsus halkının çektiği sıkıntıları aşmak için onlardan gelen talebi, uzaklaştığımı düşündüğüm siyasetin beni bırakmaması nedeniyle, içinde bulunulan sıkıntılardan kurtulma gerekliliğinden aldığımız görev sorumluluğu bilinciyle, üstlenmek zorunluluğunu hissettim. Tarsus halkına da bu teveccühleri nedeniyle teşekkür ediyorum. 2004 28 Mart'ında yapılacak Belediye seçimleri diğer seçimlerden farklı bir boyutta ele alınmalıdır diye düşünüyorum. Bu seçimler; işbirlikçi zihniyetlerin ülkemizi parçalamaya, bölmeye ve bağımsızlığımızı yok etmeye yönelik girişimlerinin son halkasını oluşturmalarına karşı DUR diyebilecek duyarlı, tutarlı vatanseverlerin biraraya gelerek öncelikle kendi kentlerine ve böylelikle ülkesine,milletine sahip çıktıklarını gösterecekleri bir referandum niteliği taşımakta olduğu bilinmelidir, diye düşünüyor ve bu nedenle de görevden kaçılmaması gerektiği bilinciyle hareket ettiğimi belirtiyorum. Sizler de halkımızın gözü, kulağı, nefesi olarak biliyorsunuz ki, Tarsus halkı gibi ben de; son yıllarda yaşamış olduğumuz işsizlik , saygısızlık ve haksızlık ilişkilerinden kurtulabilmek , bu cendereden çıkışını kendi irademizle bulmak için; tüm ülkesini seven, bağımsızlığını düşünen "birlikte yürüyebilmenin asgari müşterekleri" bağlamında Atatürk'ün gösterdiği hedeflere ulaşmanın gerekli olduğunu inananlar gibi ; öncelikle yaşadığımız kente sahip çıkmak zorundayız , diye düşünüyorum. Bunun için de GELECEĞİMİZDEN SORUMLU her yurttaş gibi bazı sorulara yanıt aramak ve çözüm üretebilecek insanlarla elele verip kendi kaderini bilinçli bir şekilde sağlıklı yönde oluşturacak ortamları yaratmak gerektiğini düşünüyorum. Yine söylüyorum. Tüm ulusumuzun insanları gibi Tarsus Halkı da Mart ayında yapılacak bu yerel seçimleri, normal bir yerel seçim olarak görmemeli sorunlarından kurtulmanın ilk adımı olarak yorumlamalıdır...Ne dersiniz? Mersin Radikal:: Sayın ORAN gerçekten önemli bir sorumluluk bilinciyle hareket ettiğinizi gözlemliyorum. İfadelerinizin ne kadar uzlaştırmacı ve uzlaşmacı olması beni memnun etti. Siyasetteki tecrübenin ne kadar önemli olduğunu açıkça hissettim. Konuşmanızda bazı sorulara yanıt aranmalı ve çözüm üretebilecek insanlarla elele verilmeli dediniz...Bu soruları açar mısınız? Ayhan ORAN: Birinci olarak Toplumsal-ekonomik-siyasal düzenin daha hakça bir bölüşüm yönünde dönüştürülmesi gerekli olduğuna inanıyor musunuz ? Diğer bir deyişle toplumsal yapıdan, her geçen gün hızla yayılan toplumsal ve kültürel yozlaşmadan, kutuplaşmadan, sınıflar arasında her geçen gün açılan uçurumdan, ekonomik eşitsizliklerden şikayetçi misiniz ? Evet... Türkiye'nin yarı-sömürge durumuna son verilmesinin ; gerçekten her yönden tam bağımsız olmasının, kendi kararlarını belli güç odaklarının ve onun dış destekçilerinin çıkarları doğrultusunda değil de, geniş kitlelerin ve halkın menfaatleri yönünde alınmasının gerektiğine inanıyor ve savunuyor musunuz ? Evet... Özelleştirme adı altında sürdürülen kamu varlıklarının yağmasına karşı mısınız ? Evet... Dış borç ödemesi biçiminde bütün bir ulusun emeğinin bir avuç tefeciye aktarılmasına "DUR" diyecek misiniz ? Evet... Gümrük Birliği adı altında sanayimizin ve iç pazarımızın çökertilmesine karşı mısınız ? Evet... Uluslararası tekellerin mi yanındasınız, yoksa kendi köylümüzün, çiftçimizin, işçimizin, ulusal sanayicimizin, tüccarımızın, esnafımızın, memurumuzun, kısacası kendi halkımızın mı yanındasınız? Ülkemizin, "stratejik müttefiklik" icabı (!) ABD adına komşuları ile savaştırılmasına ; Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da kullanılmasına HAYIR diyor musunuz ? Kendi bağımsızlığımız için değil ABD ve yandaşlarının istekleriyle çocuklarımızın başka ülkelerde savaşmasına ve ölmesine razı mısınız? Yeni Sevr'lere hayır diyor musunuz ? Bugünkü iktidar gibi "Ver-kurtul"cu musunuz?, yoksa "ya istiklâl ya ölüm" mü diyorsunuz ? Sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilerek parası olmayanın ölümle başbaşa bırakılmasına "hayır" diyor musunuz ? Siyasal sistemin daha katılımcı ; seçim sisteminin temsilde adaleti gözetici olması gerektiğini düşünüyor musunuz ? Dokunulmazlıklara karşı mısınız ? Hukuk devletinden mi yanasınız, yoksa "töre"den mi ? Siyasette ve yaşamın diğer bütün alanlarında şiddete karşı mısınız ? Mafyalaşmaya hayır diyerek, mayfa-medya-işadamı- siyasetçi ilişkisinin üzerine gidilmesinden yana mısınız? Toplumsal örgütlenme hakkının sadece siyasal partiler ile sınırlı kalmasına karşı mısınız ? Katılımcı ve kentimizin tüm bireylerini söz ve karar sahibi yapma yolunda her türlü mesleki ve sivil toplum örgütünün varolmasını ve yaşamasını sağlayacak bir siyasi-hukuki sisteminin taraftarı mısınız ? Türkiye şeyhler, dervişler, müridler diyarı olamaz mı diyorsunuz, yoksa oy toplamak adına şeyh sakalı sıvazlama taraftarı mısınız ? Laikliği, "aklın inançtan, bilimin dinden bağımsızlaşması" ; dinin toplumsal dayanağı olan sınıfların ve oluşumların tasfiye edilip, inancın bir vicdan meselesi, kul ile Tanrı arasında bir ilişki olarak kalması, devlet ve toplum yaşamının dini kurallara göre değil de aklın ve bilimin gerekleri çerçevesinde düzenlemesi" biçiminde mi anlıyorsunuz ?, yoksa din ve vicdan özgürlüğü adı altında tarikatlara özgürlük tanımak, dini siyasete alet etmek olarak mı kabul ediyorsunuz ? Din,dil,ırk ayrımı yapmaksızın birlikte huzur ve barış içerisinde yaşayarak hakça paylaşımdan yana mısınız? En önemlisi de Tarsus'ta iş ve aş ortamlarının insanca oluşturularak çocuklarımızın ve hepimizin mutlu ve umutlu bir geleceğinin yaratılmasından mı yanasınız? Mersin Radikal: İnanın Ayhan bey, bunları söylediğinizde gerçekten ne denli derin bir düşünce ile Türkiye'nin ve de Tarsus'un hangi boyutlardan bakılarak ele alınması gerektiğini belirtmeniz açıkça beni hayli düşündürdü. Bu seçimlerin ne denli önemli olduğunu vurgulamanızdan hayli hazırlıklı olduğunuz anlaşılıyor. Ayhan ORAN: Bu uzmanlıkla oluşturulacak bir EKİP işi. Bunu sağlayabilmek için de içerikli sorular sormak gerekli. Bence bu soruları bir kez daha düşünelim... Bunları ayna karşısında da kendimize bir kez daha sorarak 28 Mart'ı düşünelim diyorum. Verilecek cevaplar halkımızı ne kadar tatmin edecekse elele vermemizin bir anlamı olacağını düşünelim istiyorum. Bu ülkede suçlu sadece devleti yönetenler ve siyasetçiler değildir. Bu ülkede suçlar müşterek olarak işlenmektedir. Eğer ülkemizde bu sorulara bugüne kadar uygun cevaplar verilebilseydi ve bu doğrultuda yönetilebilseydik bugün ülkemizde yaşanan sorunların bir çoğu aşılmış olmaz mıydı.? Yine de vakit geç değil diyorum. Evet biraz daha sorulara devam ederek nasıl bir yaklaşım içerisinde olacağımı belirtmek istiyorum; Bugünkü iktidar ne kadar milli menfaatlerimize yönelik hareket etmektedir? Bunlar ABD'Cİ, MANDA'CI olmadıklarını açıkça ifade edebilmekte midirler? Bugünkü iktidarın kapalı kapıların ardında yaptığı umulmadık anlaşmalarla yaratacağı acılara ve ızdıraplara karşı halkımız yalnızlığını belediyelerdeki iktidarı alarak , kesilmiş olan sesini yükseltmeyi, bükük olan boynunu dik tutmayı becerecektir. Buna inanıyorum... Gururlu ve onurlu halkımız ve elbette tüm Tarsuslular suskunluğunu ve susturulmuşluğunu Belediyelerde kendisini insan yerine koymayan, halkına saygı duymayan, onu hor görerek borçlandırarak işsiz aşsız koyup a sosyalleştiren zihniyetlerden bu seçimlerde hesap sorup onları da aşacaktır , diyorum.. Evet ülkemizde ve şehrimizde işsizlik başını almış gitmektedir. Gelir dağılımı bozuktur. Parası olanın parası daha da artarken fakir daha da fakirleşmektedir. Tarsusluların elbette Türkiye'nin önünü açmak için ya halktan yana olunacak yahut önünü kapamak için ilkelliği,basiretsizliği ve bilinçsizliği amaç edinerek halka zulüm üretenlerden/edenlerden yana olunacaktır. Tercih bunlardan biridir.  Ben bu nedenlerle, Ülkemin ve Tarsus halkının yanında ve halkımın iktidar olmasını sağlamak için, CHP'nin Belediye Başkanlığını kazanması için, sorumluluk üstlendiğimi belirtiyorum. Görev GELECEKTEN SORUMLU OLDUĞUNU düşünen, hisseden herkesindir. Barıştan, Demokrasiden ve iş,aş sorumluluğuyla bu konularda çözüm üretmekten yana olan herkesle beraber olacağımın bilinmesini istiyorum. BARIŞTAN DEMOKRASİDEN YANA, İŞSİZLİĞE ve HAKSIZLIĞA KARŞI HERKESİ CHP ÇATISI ALTINDA BÜTÜNLEŞMEYE ÇAĞRIYORUM... Bu duyarlılıkla Partimin Tarsus'ta halkın iktidarını sağlamaya yönelik tüm çalışmalarına katılmayı onur ve gururla kabul ettiğimi ve sorunların üstesinden gelinmesi doğrultusunda beynimle , yüreğimle çaba sarfedeceğimin bilinmesini istiyor, geleceğimizin aydınlık olmasını diliyorum. Evet buraya kadar genele yönelik durumun değerlendirmesini ve bunların Tarsus'umuza yansımalarına ilişkin görüşlerimizi ifade etmeye çalıştım. Bildiğiniz gibi sürekli Tarsus'ta yaşayan ve böylelikle sorunları bizzat içinde hisseden bir insan olarak şimdi de bu sorunların nedenlerini nitelikli bir EKİP ile saptayarak ürettiğimiz çözümlere ilişkin projelerimize geçmek istiyorum.
28 Mart 2004 ‘te yapılacak Belediye Başkanlığı seçimlerinde CHP'den Aday adayı olduğunu açıklayan şehrimizin tanınmış sosyal demokratlarından Avukat Ayhan ORAN ile yaptığımız röportaj...

Mersin Radikal: Sayın Ayhan ORAN Tarsus halkının gerçekten çok yakından tanıdığı, uzlaşmacı ve dürüst kişiliğiniz ile samimi ve içten bulduğu bir insansınız.

Bunu bir gözlemci gazeteci olarak belirtip size hakkınızı teslim ederek söyleşime başlayayım. Benim hatırladığım kadarıyla Tarsus siyasetinde sosyal demokrat harekette 30 yıllık güzelliklere de öncülük eden ve de iz bırakan bir geçmişiniz var.

1977 de CHP ilçe sekreteri olarak seçimlerin kazanılmasında ve 1989 SHP ilçe başkanı olarak da seçimlerin kazanılmasında uzlaşmacı,birleştirici bir yapılanmayı yaratarak hiç umulmadık anlarda başarılara imza attınız.

Bu dönem ise CHP'nden aday adayı olarak başvurunuzdan görevi bu kez Belediye Başkanı olarak CHP'ye kazandırmak istediğinizi anlıyorum.Yanlış mı düşünüyorum?

Ayhan ORAN : Öncelikle samimi ifadelerinize teşekkür ediyorum. Evet Tarsus halkının çektiği sıkıntıları aşmak için onlardan gelen talebi, uzaklaştığımı düşündüğüm siyasetin beni bırakmaması nedeniyle, içinde bulunulan sıkıntılardan kurtulma gerekliliğinden aldığımız görev sorumluluğu bilinciyle, üstlenmek zorunluluğunu hissettim. Tarsus halkına da bu teveccühleri nedeniyle teşekkür ediyorum.

2004 28 Mart'ında yapılacak Belediye seçimleri diğer seçimlerden farklı bir boyutta ele alınmalıdır diye düşünüyorum. Bu seçimler; işbirlikçi zihniyetlerin ülkemizi parçalamaya, bölmeye ve bağımsızlığımızı yok etmeye yönelik girişimlerinin son halkasını oluşturmalarına karşı DUR diyebilecek duyarlı, tutarlı vatanseverlerin biraraya gelerek öncelikle kendi kentlerine ve böylelikle ülkesine,milletine sahip çıktıklarını gösterecekleri bir referandum niteliği taşımakta olduğu bilinmelidir, diye düşünüyor ve bu nedenle de görevden kaçılmaması gerektiği bilinciyle hareket ettiğimi belirtiyorum.

Sizler de halkımızın gözü, kulağı, nefesi olarak biliyorsunuz ki, Tarsus halkı gibi ben de; son yıllarda yaşamış olduğumuz işsizlik , saygısızlık ve haksızlık ilişkilerinden kurtulabilmek , bu cendereden çıkışını kendi irademizle bulmak için; tüm ülkesini seven, bağımsızlığını düşünen "birlikte yürüyebilmenin asgari müşterekleri" bağlamında Atatürk'ün gösterdiği hedeflere ulaşmanın gerekli olduğunu inananlar gibi ; öncelikle yaşadığımız kente sahip çıkmak zorundayız , diye düşünüyorum.

Bunun için de GELECEĞİMİZDEN SORUMLU her yurttaş gibi bazı sorulara yanıt aramak ve çözüm üretebilecek insanlarla elele verip kendi kaderini bilinçli bir şekilde sağlıklı yönde oluşturacak ortamları yaratmak gerektiğini düşünüyorum. Yine söylüyorum.

Tüm ulusumuzun insanları gibi Tarsus Halkı da Mart ayında yapılacak bu yerel seçimleri, normal bir yerel seçim olarak görmemeli sorunlarından kurtulmanın ilk adımı olarak yorumlamalıdır...Ne dersiniz?

Mersin Radikal:: Sayın ORAN gerçekten önemli bir sorumluluk bilinciyle hareket ettiğinizi gözlemliyorum. İfadelerinizin ne kadar uzlaştırmacı ve uzlaşmacı olması beni memnun etti.

Siyasetteki tecrübenin ne kadar önemli olduğunu açıkça hissettim. Konuşmanızda bazı sorulara yanıt aranmalı ve çözüm üretebilecek insanlarla elele verilmeli dediniz...Bu soruları açar mısınız?

Ayhan ORAN: Birinci olarak
  • Toplumsal-ekonomik-siyasal düzenin daha hakça bir bölüşüm yönünde dönüştürülmesi gerekli olduğuna inanıyor musunuz ? Diğer bir deyişle toplumsal yapıdan, her geçen gün hızla yayılan toplumsal ve kültürel yozlaşmadan, kutuplaşmadan, sınıflar arasında her geçen gün açılan uçurumdan, ekonomik eşitsizliklerden şikayetçi misiniz ?
Evet...
  • Türkiye'nin yarı-sömürge durumuna son verilmesinin ; gerçekten her yönden tam bağımsız olmasının, kendi kararlarını belli güç odaklarının ve onun dış destekçilerinin çıkarları doğrultusunda değil de, geniş kitlelerin ve halkın menfaatleri yönünde alınmasının gerektiğine inanıyor ve savunuyor musunuz ?
Evet...
  • Özelleştirme adı altında sürdürülen kamu varlıklarının yağmasına karşı mısınız ?
Evet...
  • Dış borç ödemesi biçiminde bütün bir ulusun emeğinin bir avuç tefeciye aktarılmasına "DUR" diyecek misiniz ?
Evet...
  • Gümrük Birliği adı altında sanayimizin ve iç pazarımızın çökertilmesine karşı mısınız ?
Evet... Uluslararası tekellerin mi yanındasınız, yoksa kendi köylümüzün, çiftçimizin, işçimizin, ulusal sanayicimizin, tüccarımızın, esnafımızın, memurumuzun, kısacası kendi halkımızın mı yanındasınız?
  • Ülkemizin, "stratejik müttefiklik" icabı (!) ABD adına komşuları ile savaştırılmasına ; Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da kullanılmasına HAYIR diyor musunuz ? Kendi bağımsızlığımız için değil ABD ve yandaşlarının istekleriyle çocuklarımızın başka ülkelerde savaşmasına ve ölmesine razı mısınız?
  • Yeni Sevr'lere hayır diyor musunuz ?
  • Bugünkü iktidar gibi "Ver-kurtul"cu musunuz?, yoksa "ya istiklâl ya ölüm" mü diyorsunuz ?
  • Sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilerek parası olmayanın ölümle başbaşa bırakılmasına "hayır" diyor musunuz ?
  • Siyasal sistemin daha katılımcı ; seçim sisteminin temsilde adaleti gözetici olması gerektiğini düşünüyor musunuz ?
  • Dokunulmazlıklara karşı mısınız ?
  • Hukuk devletinden mi yanasınız, yoksa "töre"den mi ? Siyasette ve yaşamın diğer bütün alanlarında şiddete karşı mısınız ?
  • Mafyalaşmaya hayır diyerek, mayfa-medya-işadamı- siyasetçi ilişkisinin üzerine gidilmesinden yana mısınız?
  • Toplumsal örgütlenme hakkının sadece siyasal partiler ile sınırlı kalmasına karşı mısınız ? Katılımcı ve kentimizin tüm bireylerini söz ve karar sahibi yapma yolunda her türlü mesleki ve sivil toplum örgütünün varolmasını ve yaşamasını sağlayacak bir siyasi-hukuki sisteminin taraftarı mısınız ?
  • Türkiye şeyhler, dervişler, müridler diyarı olamaz mı diyorsunuz, yoksa oy toplamak adına şeyh sakalı sıvazlama taraftarı mısınız ?
  • Laikliği, "aklın inançtan, bilimin dinden bağımsızlaşması" ; dinin toplumsal dayanağı olan sınıfların ve oluşumların tasfiye edilip, inancın bir vicdan meselesi, kul ile Tanrı arasında bir ilişki olarak kalması, devlet ve toplum yaşamının dini kurallara göre değil de aklın ve bilimin gerekleri çerçevesinde düzenlemesi" biçiminde mi anlıyorsunuz ?, yoksa din ve vicdan özgürlüğü adı altında tarikatlara özgürlük tanımak, dini siyasete alet etmek olarak mı kabul ediyorsunuz ?
  • Din,dil,ırk ayrımı yapmaksızın birlikte huzur ve barış içerisinde yaşayarak hakça paylaşımdan yana mısınız?
  • En önemlisi de Tarsus'ta iş ve aş ortamlarının insanca oluşturularak çocuklarımızın ve hepimizin mutlu ve umutlu bir geleceğinin yaratılmasından mı yanasınız?
Mersin Radikal: İnanın Ayhan bey, bunları söylediğinizde gerçekten ne denli derin bir düşünce ile Türkiye'nin ve de Tarsus'un hangi boyutlardan bakılarak ele alınması gerektiğini belirtmeniz açıkça beni hayli düşündürdü. Bu seçimlerin ne denli önemli olduğunu vurgulamanızdan hayli hazırlıklı olduğunuz anlaşılıyor.

Ayhan ORAN: Bu uzmanlıkla oluşturulacak bir EKİP işi. Bunu sağlayabilmek için de içerikli sorular sormak gerekli. Bence bu soruları bir kez daha düşünelim... Bunları ayna karşısında da kendimize bir kez daha sorarak 28 Mart'ı düşünelim diyorum. Verilecek cevaplar halkımızı ne kadar tatmin edecekse elele vermemizin bir anlamı olacağını düşünelim istiyorum.

Bu ülkede suçlu sadece devleti yönetenler ve siyasetçiler değildir. Bu ülkede suçlar müşterek olarak işlenmektedir. Eğer ülkemizde bu sorulara bugüne kadar uygun cevaplar verilebilseydi ve bu doğrultuda yönetilebilseydik bugün ülkemizde yaşanan sorunların bir çoğu aşılmış olmaz mıydı.?

Yine de vakit geç değil diyorum. Evet biraz daha sorulara devam ederek nasıl bir yaklaşım içerisinde olacağımı belirtmek istiyorum; Bugünkü iktidar ne kadar milli menfaatlerimize yönelik hareket etmektedir? Bunlar ABD'Cİ, MANDA'CI olmadıklarını açıkça ifade edebilmekte midirler?

Bugünkü iktidarın kapalı kapıların ardında yaptığı umulmadık anlaşmalarla yaratacağı acılara ve ızdıraplara karşı halkımız yalnızlığını belediyelerdeki iktidarı alarak , kesilmiş olan sesini yükseltmeyi, bükük olan boynunu dik tutmayı becerecektir. Buna inanıyorum...

Gururlu ve onurlu halkımız ve elbette tüm Tarsuslular suskunluğunu ve susturulmuşluğunu Belediyelerde kendisini insan yerine koymayan, halkına saygı duymayan, onu hor görerek borçlandırarak işsiz aşsız koyup a sosyalleştiren zihniyetlerden bu seçimlerde hesap sorup onları da aşacaktır , diyorum.. Evet ülkemizde ve şehrimizde işsizlik başını almış gitmektedir.

Gelir dağılımı bozuktur. Parası olanın parası daha da artarken fakir daha da fakirleşmektedir. Tarsusluların elbette Türkiye'nin önünü açmak için ya halktan yana olunacak yahut önünü kapamak için ilkelliği,basiretsizliği ve bilinçsizliği amaç edinerek halka zulüm üretenlerden/edenlerden yana olunacaktır. Tercih bunlardan biridir. 

Ben bu nedenlerle, Ülkemin ve Tarsus halkının yanında ve halkımın iktidar olmasını sağlamak için, CHP'nin Belediye Başkanlığını kazanması için, sorumluluk üstlendiğimi belirtiyorum. Görev GELECEKTEN SORUMLU OLDUĞUNU düşünen, hisseden herkesindir.

Barıştan, Demokrasiden ve iş,aş sorumluluğuyla bu konularda çözüm üretmekten yana olan herkesle beraber olacağımın bilinmesini istiyorum. BARIŞTAN DEMOKRASİDEN YANA, İŞSİZLİĞE ve HAKSIZLIĞA KARŞI HERKESİ CHP ÇATISI ALTINDA BÜTÜNLEŞMEYE ÇAĞRIYORUM...

Bu duyarlılıkla Partimin Tarsus'ta halkın iktidarını sağlamaya yönelik tüm çalışmalarına katılmayı onur ve gururla kabul ettiğimi ve sorunların üstesinden gelinmesi doğrultusunda beynimle , yüreğimle çaba sarfedeceğimin bilinmesini istiyor, geleceğimizin aydınlık olmasını diliyorum.

Evet buraya kadar genele yönelik durumun değerlendirmesini ve bunların Tarsus'umuza yansımalarına ilişkin görüşlerimizi ifade etmeye çalıştım. Bildiğiniz gibi sürekli Tarsus'ta yaşayan ve böylelikle sorunları bizzat içinde hisseden bir insan olarak şimdi de bu sorunların nedenlerini nitelikli bir EKİP ile saptayarak ürettiğimiz çözümlere ilişkin projelerimize geçmek istiyorum.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.